Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Van, sahip olduğu 19.069 km2 yüz ölçümü ile coğrafi ve stratejik açıdan son derece büyük bir öneme sahiptir. Şehrin, İran ile sınır olması bu önemini bir kat daha arttırmaktadır. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Van, içerisinde barındırdığı kültür mozaiği ile büyük devletlerin hâkimiyet mücadelesine de sahne olmuştur. İşte bu devletlerden bir tanesi Osmanlı diğeri ise dönemi ile mütenasip olmak üzere Safevî Devleti’dir. Yavuz Sultan Selim zamanında iki devlet arasında Çaldıran Savaşı (1514) meydana gelmiş ve bu savaş Osmanlı Devleti’nin galibiyeti ile neticelenmiştir. Çaldıran Savaşı’ndan sonra Safevîlerin Anadolu sahasında gerçekleştirmek istediği siyasî ve dinî emelleri kesintiye uğrasa da bilhassa sınır boylarında yaşanan olaylar Cumhuriyet dönemine kadar canlılığını korumuştur. Van ile birlikte İran’a komşu olan illerimizden bir diğeri de Ağrı’dır. Özellikle bu coğrafyada yaşanan sınır hadiseleri Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde belirgin bir şekilde kendisini göstermiştir. Türkiye ile İran arasında her ne kadar bu hadiselerin önlenmesine yönelik adımlar atılsa da İran’ın eşkıya ve şekavet olaylarını desteklemesi meseleyi zaman zaman çözümü güç bir siyasî çıkmaza sürüklemiştir. Bu çalışmada 1925-1932 yılları arasında Van ve Ağrı özelinde meydana gelen sınır hadiseleri ve bu hadiseler karşısında devletlerin tutumu bilhassa dönemin basın organları ve arşiv belgeleri ışığında ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Van, Sınır Meselesi, İran, Eşkıya, Aşiretler
|