Anne ile çocuk arasındaki soybağının kurulmasına ilişkin tek hüküm, Türk Medeni Kanunu’nun 282’nci maddesinde yer almaktadır. Buna göre, çocuk ile anne arasında soybağı doğumla kurulur. Kanun koyucu, Roma hukukundan gelen 1anne her zaman bellidir = Mater semper carta es1 prensibine uygun olarak, doğumla birlikte anne ile çocuk arasında kurulan biyolojik (doğal/genetik) soybağının hukuki soybağını da kuracağını kabul etmiştir. Hukuk düzenimizde, anne ile çocuk arasındaki soybağının tespiti ile ilgili birtakım sorunlar da yaşanmaktadır.
Bunlardan ilki, yapay döllenmede başka kadına ait yumurta hücrelerinin çocuğu doğuran kadına kullanılması veya kiralık anne hallerinde yaşanmaktadır. Çocuğu doğuran kadın işle genetik anne farklı kişiler ise hangisi hukuki açıdan anne olarak kabul edilmelidir?
Diğer sorun, çocuğun nüfus kütüğünde kendisini doğuran kadından başka bir kadın üzerine kayıtlı olmasında yaşanmaktadır. Bu halde, nüfus kaydının tutulmasında bir yanlışlık yapılmış olduğundan sorunlar, soybağına ilişkin davalar ile değil kayıt düzeltme davaları ile aşılabilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bu tür sorunlarda görevli mahkemenin belirlenmesi ve uyuşmazlığın çözümünün soybağı hukukuna ilişkin olup olmadığı konularında kısa süre içinde birbiriyle çelişkili kararlar vermiştir. Bu çalışmada, Yargıtay’ın uygulaması da incelenerek Türk Hukukundaki gelişmeler de ele alınacaktır.
Son olarak, çocuğun annesinin kim olduğunun bilinmemesi halinde anneliğin tespiti için başvurulabilecek yollar da ele alınacaktır. Böylece, Türk Hukukundaki soybağı problemlerinin, öğretideki ve uygulamamızdaki çözüm önerileri doğrultusunda incelenerek konuya farklı bakış açısı getirilmeye çalışacaktır.
Anahtar Kelimeler: Anne ile çocuk arasındaki soybağı, nüfus kaydının düzeltilmesi davası.
|