20.yüzyılda Post-yapısalcılık akımı içerisinde yer alan Foucault, Modernizmle beraber değişen hayat standartlarının, yeni bir işleyiş ve iktidar anlayışını doğurduğunu fark eder. Yaptığı çalışmalarda bilgi analizi yapmaya çalışırken asıl sorunun iktidar olduğunu saptayan düşünür, modern iktidarın panoptikon adlı mimari ürünün üzerinden şekillenerek resmi kurumlar yoluyla işlevsellik kazandığını vurgular. Kurumlarda gözetlenip, disipline edilen öznenin oluşum süreçlerini belirlemek için iktidarın alt katmanlarındaki güçler ilişkisini ortaya çıkarmaya çalışır. Modern iktidarın özneyi tutsak ettiğini saptar.
60 kuşağı içerisinde yer alan Tezer Özlü’ nün eserlerinde de bireyin tutsak edildiği mekânların işlevsel olduğu görülür. Bu çalışmada Özlü’ nün eserlerindeki mekânlar, Foucault’nun iktidar mekânları yaklaşımı ile incelenecektir. Çalışmada temel mekânları oluşturan; ev, okul, hastane ve hapishane üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Foucault, iktidar, panoptikon, mekân, Tezer Özlü, okul, hastane, hapishane, Çocukluğun Soğuk Geceleri.
|