Ütopyalar kurgulanmış, hayali ve ideal toplum tasarımları olarak bilinmektedir. Hemen her insan topluluğunun barış içinde, adaletin hüküm sürdüğü; yoksunlukların, kötülüklerin olmadığı bir ülkede yaşama arzusu, bu tasarımların doğmasına önayak olmuşur. Elbette iyilik ve kötülüğün sürekli çekişme halinde olduğu evrende bu hayali tasarımların payına düşeni alması da kaçınılmaz olmuştur. İdeal toplum düzeninin öngörüldüğü ütopyaların yanı sıra onların antitezlerikonumundakidistopyaların varlığını da yadsımamak gerekir. Ütopyalarda olması arzu edilentoplum tasarımlarıüzerinde durulurken;distopyalarda bunun aksine kusurlu toplumların eleştirisi ağır basar. Bu durum, her ütopya yapıtınınaynı zamanda bünyesindekendidistopyasını barındırdığıgerçeğini bizlere hatırlatır.
Türk edebiyatında benzer örneklerine rastlanan bu tarz eserlerden biri de Yusuf Çifci’nin Erdemsizler Ülkesi adlı eseridir. Eser, satır aralarında distopyasını da barındıran ütopik biryapıttır. Söz konusu eserde “Erdem ne değildir?”sorusunun yanıtı, tüm bireyleri harflerden oluşan Alfabe toplumu üzerinden ortaya konulmaya çalışılır.Diğer bir ifadeyleyazar, ideal bir toplumun nasıl olması gerektiğini, olmaması gerekenler üzerinden eleştiri yollu okuyucunun dikkatine sunma yoluna gider. Bu düşünceden hareketlebu makalenin amacınıÇifci’nin“erdem” arayışımdaki Erdemsizler Ülkesi adlı yapıtını ütopya bağlamında incelemek oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yusuf Çifci, Erdemsizler Ülkesi, Ütopya,Erdem,Ötekileştirme.
|