1980 sonrası dönem neo-liberal politikaların ve ana akım iktisadın hâkim olduğu dönemdir. Birçok ülke liberal felsefeyi benimsemiş ve ana akım iktisat politikası önerilerini kabul ederek uygulamışlardır. Serbest piyasa ekonomisinin kaynakların etkin kullanımını sağlayacağı ve refahı artıracağı umulmuştur. Ancak 1980 sonrası dönemde göze çarpan gelişmelerinden birisi de ekonomik krizlerin frekansında meydana gelen artıştır. Krizler hem kısa zaman aralıklarında meydana gelmekte hem de etkileri uzun sürmektedir. Son yaşanan 2007-2008 finansal krizi ana akım iktisat teorilerinin ve politikalarının yoğun bir şekilde eleştirilmesine ve alternatif yaklaşımların araştırılmasına yol açmıştır. Bu çerçevede ana akım iktisatçıların krizi tam olarak öngörememeleri, krizin atlatılması için öne sürdükleri politikaların etkin olmaması ve krizin tam olarak açıklanamaması eleştirilerin odak noktasıdır. Dolayısıyla son finansal kriz aynı zamanda ana akım iktisadın da bir krizi haline gelmiştir.
Bu çalışmanın temel konusu ana akım iktisada yöneltilen eleştiriler ve alternatif bir görüş olarak post-Keynesyen yaklaşımdır. Bu çerçevede heterodoks bir yaklaşım olarak post-Keynesyenlerin iktisadi sistemleri ele alış tarzları, kriz analizleri ve krizlere karşı önerdikleri politikalar incelenecek temel konulardır.
Anahtar Kelimeler: Ortodoks iktisat, neo-liberal politikalar, post-Keynesyen iktisat, ekonomik krizler, ekonomik istikrar
|