Milli Mücadele süresince Türk kadını, ülkenin dört bir tarafında erkeklerden geri kalmayarak önemli uğraşlarda bulundu. Demokrasi ve huzur getirme adına Batılı emperyal güçlerin yaptığı haksızlıkları dünyaya duyurmak için mitingler düzenledi. Yaşanılan zulümlere dikkat çekmek için ilgili makamlara protesto telgrafları çekti. Türk ordusuna cephaneye taşıyarak lojistik ihtiyaçlarını karşıladı. Hatta yeri geldi düşmanla göğüs göğüsse çarpıştı. Buradan hareketle, söz konusu evrede Güneydoğu Anadolu’nun kahraman kadınları da Müdafaa-i Hukuk ruhuna yakışır biçimde vatanın bağımsızlığı yolunda ellerinden geleni yaptı. Diyarbakır, Kilis, Siirt, Antep ve Urfa’da binlerce kadın, işgallerin kınandığı mitinglerde en ön saflarda yer tuttu. Urfa-Viranşehir ve Diyarbakır-Silvan’dan kadınların yolladığı telgraflar bölgedeki çoğu kadınının hissiyatına tercüman oldu. Bu sırada Antep’ten Van’a kadar uzanan alanda kadınlara yapılan işkence ve tecavüzler, Batı Anadolu’daki hemcinslerinin yaşadıklarından pek farklı değildi. Bütün bu olup bitenler esnasında gözünü budaktan sakınmayan birçok mücahit kadın doğrudan cepheye koştu. Onların bu cesareti toplumun önemli bir bölümünü harekete geçirirken erkelere de örnek teşkil etti. Ulusal direniş yıllarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kadın gayretinin ilk defa bir bütün halinde irdelendiği bu araştırmada, hiç gündeme getirilmemiş veya çok az dillendirilen kahramanlara değinildi.
Anahtar Kelimeler: Miting, telgraf, işkence, cesaret, cephe
|