Milli Edebiyat Dönemi Türk Edebiyatı, Milli Mücadele’nin başladığı yıllarda gelişen, o zamana kadar alışılmış olan klişeleri kırarak yepyeni bir anlayışla ilerleyen bir süreçtir. Milli Mücadele ile paralel ilerleyen bu süreç, gerek tema, gerek dil ve anlatım bakımından pek çok yeniliği içinde barındıran bir dönemdir. O zamana kadar Anadolu’ya mesafeli duran yazarlar, artık Anadolu’yu keşfetmeye başlamışlardır. Okuyucu roman ve hikâyede bir “taşra” gerçeği ile karşılaşma fırsatı bulmuştur. Anadolu’nun o zamana kadar ihmal edildiği de bu yönelişle fark edilmiştir. Dönemin yazarları Anadolu gerçeğini dışardan bakan bir gözlemci olarak değil, bizzat bu coğrafyada yaşayarak anlatma yoluna gitmişlerdir. Anadolu, bu dönem hikâye ve romanına daha çok yoksulluk, cehalet, taassup gibi kavramlarla girer. Milli Mücadele de yine bu dönem roman ve hikâyesinde en çok işlenen temalar arasında yer alır. Genel olarak Milli Edebiyat dönemi hikâye ve romanında sosyal meselelere doğru bir yönelme söz konusudur. O zamana kadar daha çok bireysel temalar etrafında oluşan roman ve hikâye kendine farklı bir alan bulmuş olur. Bu dönem eserlerinde yalın ve duru bir anlatım tercih edilir. Milli Edebiyat dönemi hikâye ve romanı içerik ve dil bakımından Türk edebiyatının yeni bir mecraya girdiği bir süreçtir.
Anahtar Kelimeler: Milli Edebiyat, roman, hikâye, Milli Mücadele.
|