Fıkıh geleneğinde akıl, İslam’ın doğuşundan itibaren ilmi araştırma ve çalışmalarda konulmuş metotlar içerisinde bir ayrıcalığa sahiptir. Geçmişten günümüze kadar müçtehit hukukçularımız ve hakikati araştıranlar bu kurallara göre hareket etmişlerdir. Araştırmalarımız neticesinde Muhammed Said Ramazan el-Bûtî’nin hüküm çıkartmada ilmi araştırma ilkelerini kendi metodunda objektif bir şekilde uyguladığı kanısına vardık. Bûtî günümüz çağında fıkıh anlayışının örneklerini temsil edenlerden biridir. O, hükmünü bilmek istediği ve de icma’ın olmadığı bir konuda, destekleyici mahiyetinde olan ilmi metotların tüm adımlarına riayet etmiştir. Ayrıca şer’i metinleri ve bunların doğruluğunu tespit etmek için bu kuralları bir araya getirmiştir. Nassları yorumlama kurallarına göre nasslarda ele aldığı meseleye kıyas yoluyla temas edilecek bir nass bulmadığında şer’i metinlere haml ederek yani benzerin benzeriyle fıkh-i hüküm çıkartmak için ilmi metodun tümüne tabi olmuştur. Aralarında çelişkili gibi görünen delillerdeki tearuzu ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Hükümlerin yerine geçen şeriatın onayladığı ve kendisine dönmeyi emrettiği delillerin belirtilerine uymaktadır. Araştırma yaptığı bir meselede konuyla ilgili kesin hükmü belirtecek bir delil bulunmadığında, “istishab”a sarılır.
Sonuç olarak Ramazan el-Bûtî’nin eserlerinden hareketle araştırma, tartışma ve istinbat alanında delilleri ve uygulamalı örnekleriyle fıkıh-akıl geleneğinde kendine has bir ilmi metoda sahip olduğunu ortaya koyduk.
Anahtar Kelimeler: Metod, İlim, Akıl, Fıkıh, el-Bûtî,
|